AYNI AMCASI veya AYNI HALASI
- erdem cömert
- 25 Haz 2023
- 2 dakikada okunur

Yakınlarda Kierkegaard’ın hayatını okuma fırsatım oldu. Kierkegaard Varoluşçu Felsefenin öncülerinden hatta babası sayılıyor.
Kierkegaard kölelikten bir anda özgürlüğe ve zenginliğe ulaşan bir babanın evladıdır. Köle iken tanrının adaletini eleştiren ve tanrıya düşman olan bir adam iken bir anda özgürlük ve zenginliği bulunca bunu tanrının laneti olarak varsayar ve bu lanetlenme düşüncesiyle büyütür 7 evladını. 7 çocuğun 5 i çok genç yaşta ölür. Adeta her ölüm lanetlenme düşüncesinin kanıtı gibidir ve ailede de her ölümde bu düşünceyi daha çok benimser. İşte Kiekegaard bu 7 çocuktan geriye kalan son 2 taneden birdir. O da bu düşünceyle hayatını sürdürmektedir ve ironi, kaygı ve üzüntü üzerine çalışır. Hep kendisininde lanetlendiğini ve erken yaşta öleceğini düşünerek yaşar ve 42 yaşında da ölür.
Böyle bir hikayeye baktığınızda ailenin tüm fertlerinin erken yaşta ölmesi genetik bir problem olduğunu düşüncesini doğurabilir. Ben bu hikayede düşüncenin ne kadar gerçek olduğu kanıtını gördüm. Öyle gerçek ki bir babanın düşüncesi bir aileyi erken yaşta yok edebilecek kadar gerçek.
İnsan hayatını ve çevresini düşünce ile var eder. Bu bir ebeveynin evlatları üzerinde düşüncesi, istekleri ve duası ile ne kadar etkili olabileceğini de gösterir. Kişi kendi hayatının farkına varmaz ise onun için düşünülen hayatı yaşayacaktır.
Peki ebeveynlerde bu düşünceler nasıl oluşur? Hiç bir ata evladının kötü olmasını istemez fakat daha bebeklik de evladının hareketlerinden çıkarım yapmaya başlar. Sizde şahit olmuşsunuzdur “Aynı dayısı”, “Aynı babası”, “Aynı annesi” …
Bebek bilinçsiz bir hareket sergiler ebeveyn hemen bir kişiye benzetme ihtiyacı duyar. Ebeveyn bu benzetmeleri yaptıkça bebeğin hareketleri hep bu pencereden yorumlanır ve bebek tekrar ettikçe ebeveynin düşüncesi doğrulanır. Ebeveyn artık “Ben demedim mi aynı amcası” …
Bu durum artık bir benzetmeden bir düşünceye, düşünce ise o bebek için kişiliğe…
Bebek büyür ve aynı amcası olur. Sonra bu durum genlerden geliyor denir. Evet genlerden gelen kalıtsal bir aktarım olduğu doğrudur fakat genlerin aynı amcası olması için uygun ortamın da sağlanması gerekir. İşte uygun ortamı da ebeveynlerin benzetmelerinden doğan düşünceler sağlar ve gen aktarımı gerçekleşir.






Yorumlar