Cx, Ux, Ex, xxxxx …

Customer Experience Management, müşteri deneyimi yönetimi, müşteri temas noktalarında müşterinin beklentisine göre sürekli gelişimi yönetmekle ilgilenir. Müşteri anlamaya çalışır vs,

User Experience Management, kullanıcı deneyimi yönetimidir ve kullanıcıların uygulamayı en rahat ve işlevsel şekilde kullanmasını sağlayacak sürekli gelişimi sağlar.

Employee Experience management ise çalışan deneyimi yönetimidir ve çalışanların beklentilerini optimum düzeyde karşılanarak verimliliğin artması sağlanır. Çalışan hakları, kariyer planlaması, güven vs.

Buraya kadar her şey normal geliyor değil mi?

Eeee diyorsunuz belki de bildiğimiz şeyleri neden yazdığımı falan düşünüyor olabilirsiniz.

Bende şunu demek istiyorum. Bu kadar farklı açılardan bakarken asıl bakmamız anlamamız gereken kaynağın kendisini kaçırıyoruz. İNSANI!

Tüm deneyimleri yaşayan yaşatan insan. Biz ise insanın rolleri üzerine yeni yaklaşımlar üreterek asıl bakmamız gereken asıl anlamız gereken insanı unuttuk.

İnsan dediğimiz bizler kullanıcıyız, müşteriyiz, çalışanız evet ama aynı zamanda duyguları, düşünceleri, acıları, hüzünleri, hayalleri … olan da bir canlıyız. Bir anne, bir baba, bir evlat, bir eşiz. Bir ailenin mensubu veyahut annesini kaybetmiş bir öksüz, babasını kaybetmiş bir yetim daha acısı evladını kaybetmiş bir ebeveyn olabiliriz.

Bu sebeple önce insan olarak bakmalı insana insan gibi değer vermeli. İnsanın farklı rollerine farklı yaklaşımlar değil insan gibi yaklaşımlar üretmeli.

Bu da diğer yönetim çeşitlerinden inanın daha kolay. Çünkü ilk insanlar konuşma bilmezken duygular ile anlaşıyordu. Duyguların bedene yansıyan izlerini okuyorlardı, hissediyorlardı. Çok basit bir soru? Karşınızdakinin yüzüne baktığınız da veya sesini duyduğunuzda içinizde hiç onun ruh hali hakkında bir kıvılcım çakmaz mı? Veya siz hiç bu gözle karşınızdakine baktınız mı? Halden anlamaya çalıştınız mı?