Satranç Ekip ve Proje Yönetimi
- erdem cömert
- 27 Oca 2022
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 15 Tem 2022
Geçmişi çok öncelere dayanan satranç 19. Yüzyılda bugün ki standart halini almıştır. 2 kişi ile oynanır ve her bir tarafın 16 şar satranç taşı mevcuttur. Bu taşlar 2 zıt renkten oluşmaktadır. Aynı zamanda 8x8 ilk bir kare alanda oynanmaktadır. Soldan sağa her sıra A dan H ye kadar harflerle adlandırılır. Yukarıdan aşağı ise 1 den 8 kadar numaralandırılır. Bu tanımlama her bir kareye bir kimlik oluşturur.

Oyun kayıt altına alınırken Kale - A1-A5 şeklinde yazılır. Bu kalenin A1 den A5 gittiğini gösterir.
Taşlar 1. Sırada soldan sağa sırası ile Kale, At, Fil, Vezir, Şah, Fil, At,Kale olarak dizilmektedir.
2.sırada ise 8 adet soldan sağa 8 adet piyon bulunmaktadır. Her oyuncunun sırayla bir hamle hakkı vardır.
Kale düz gider. Önünde bulunan rakibin taşını alma hakkına sahiptir.
At bulunduğu kare dahil 3+1 L şeklinde gider. Son karede bulunan taşı alma hakkına sahiptir ve arada bulunan taşların üzerinden atlama yeteneğine sahiptir.
Fil çapraz gider. Önünde bulunan taşı alma hakkına sahiptir.
Vezir hem düz hem çapraz gider. Önünde bulunan taşı alma hakkına sahiptir.
Şah her yöne tek gider. Rakibin şahına kaçacak yer bırakmayacak şekilde şahı almak oyunu kazanmak anlamına gelir ve “şah mat” olarak adlandırılır. Aynı şekilde şahı kaptırmak oyunu kaybetmek anlamına gelmektedir.
Piyon ise sadece ilk hamlede 2 kare diğer hamleler de tek kare gitme hakkına sahiptir. Rakibin taşı ilk çapraz karede ise alma hakkına sahiptir. Ayrıca rakibin sahanına yani size göre 8.sıraya ulaşırsa istediğiniz taşa dönüşebilir.
Satranç bir strateji oyunudur. Amaç rakibin şahını kaçacak yer bırakmayacak şekilde ele geçirmektir.
Satranç oyununda başarılı olmak için;
İleri hamlede bulunan taşı her zaman diğer taşlar ile koruma altına almanız gerekir.
Aynı zamanda şahıda sürekli korumanız gerekir.
Kareleri doğru seçmek ve gelecek hamlelerinize doğru zemin hazırlamak gerekir.
Rakibi iyi izlemek gerekir ve rakibin gelecek hamleleri, ondan gelecek tehditlerin doğru tespit edilmesi gerekir.
Oyuna başlarken açılışı doğru yapmak gerekir.
Gelecek tehditlere hızlı çözüm üretmek için çevik olmak tehditlere açık olmak gerekir.
Peki satranç oyunu ekip ve proje yönetimiyle nasıl bir benzerlik gösteriyor?
Öncelikle ana hatları ile ne gibi benzerlikler var bunları keşfedelim.
Satranç sınırlı alan içinde sınırlı sayıda taşla oynanır.
Her taşın ayrı bir yeteneği vardır.
Evet bizde sınırlı kaynakla projeler üretmek zorundayız ve kaynaklarımızın her birinin ayrı yeteneği var. Bu sebeple ilk odaklanılması gereken konu ekibimizi tanımak olmalıdır.
Ekinimizde,
kale ve fil gibi dikey de uzman olanlar
Vezir gibi bir çok yeteneği barındıranlar
At gibi özel yeteneği olanlar
Piyon gibi çalışmaya istekli, işe yeni başlayanlar doğru tanımlanmalıdır.
Ekibimizi tanımladıktan sonra Şah sizin için nedir? Bunun tanımı yapılmalıdır. Şah giderse iş gider proje gider bu sebeple kendi şahımız ekip bütünlüğü, rakibin şahı ise projeyi hayata geçirmek olmalıdır.
Rakip dedik de biz bir proje de rakip nedir?
Sorusu akıllara gelebilir. Rakip projenin kendisidir. Bir proje belirli engeller açıldıktan sonra başarıya ulaşır. Engeller de projenin gerçekleşmesi için yapılması gereken fakat hali hazırda olmayan işler, adımlar modellerdir. Örneğin CRM projesi yapma ihtiyacı doğdu ise rakip bu projedir ve projenin canlıya çıkması şahın kendisidir. Şahı devirene kadar ki engeller de projenin adımlarıdır.
Ekibi ve şahı tanımladık. Sıra geldi oyunu oynamaya.
Satranç oyununda yani proje de başarılı olmak için;
İleri hamlede bulunan taşı her zaman diğer taşlar ile koruma altına almanız gerekir.
Projenin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi için ekinin tüm üyelerinin kendini güvende hissetmesi ve amacı iyi bilmesi gerekmektedir. Bir taşı ileri sürdüğünüzde onu diğer bir taşla korumak, bir görevi icra eden çalışanın her zaman arkasında sizin olduğunuzu bilmesi ve bu güvenle çalışmasını temsil etmektedir. Gerektiğinde bir taşı kaybetmek de mümkündür. Burada da çalışan projenin amacını bilir, size takıma güvenirse kendini feda etmekten çekinmeyecektir. Cephe de askerin canını feda etmesi amaca sadık kalması, milletine ve komutanına güvenmesi ile mümkündür.
Aynı zamanda şahıda sürekli korumanız gerekir.
Kendi şahınızı ekil bütünlüğü olarak adlandırmıştık. Bu yüzden projenin canlıya çıkması için hamleler yaparken eş zamanlı olarak da ekip bütünlüğünü her zaman korumak önemlidir. Ekip bütünlüğü bir proje de aktif rol alanlar ile beraber o projeye dahil olmayan çalışanlarında kapsamalıdır. Projeye dahil olan da olmayanda halinden razı olmalıdır. Bir departmanda 10 kişi var ve sadece 5 i projede yer alıyorsa diğer kişilerin bu durumdan rahatsız olması engellenmelidir. Aynı zamanda dahil olanlarında kendini ayrıcalıklı hissetmesinin önüne geçilmelidir. Futbolda yedek kulübesinde bekleyen oyuncular ihtiyaç halinde hemen oyuna adapte olabiliyorsa sizde de diğer personellerin projeden haberdar olması gerekmektedir. Bu durumun başarı ile yönetilmesi adetli olmakla mümkündür.
Kareleri doğru seçmek ve gelecek hamlelerinize doğru zemin hazırlamak gerekir. Kareler o kadar önemlidir ki piyonu dahi doğru kareye konumlandırırsanız rakibin şahını mat edebilirsiniz.
Çalışanların yetenekleri ne kadar önemliyse doğru zamanda doğru hamleyi yapmanız yani doğru kareye konumlanmanız da önemlidir. Yöneticilik burada devreye girmektedir. Doğru çalışan doğru konumda bulunursa başarı gelecektir.
Rakibi iyi izlemek gerekir ve rakibin gelecek hamleleri, ondan gelecek tehditlerin doğru tespit edilmesi gerekir.
Proje de yapılcak çalışma için ihtiyaçlar iyi analiz edilmeli ve riskler doğru tespit edilmelidir.
Oyuna başlarken açılışı doğru yapmak gerekir.
Satranç oyununda açılışların başarıyı ne kadar etkilediğini dair yüzlerde farklı analiz mevcuttur. Bir projede başlangıç bu denli önemlidir. Bir projeye doğru başlamak için doğru sorular ile doğru analizler yapılmalıdır. Öyle ki analizi başarısız bir çok proje şirketlere zarar ettirmiş ve ettirtmeye devam etmektedir.
Gelecek tehditlere hızlı çözüm üretmek için çevik olmak tehditlere açık olmak gerekir.
Rakibinizin önceki maçlarını izlediniz rakibin stilini öğrendiniz. Buna uygun bir strateji oluşturdunuz ve oyuna başladınız. Rakip tam da düşündüğünüz gibi bir açılış yaptı. Sonra bir baktınız farklı bir hamle yaptı. Siz bu hamleyi hesaba katmamıştınız. Tüm strateji alt üst oldu. Olması gereken genel bir strateji hazılanmalı ve oyun sırasında gelebilecek farklı hamlelere göre strateji revize edilebilir olmalıdır. Projelerde sık rastlanan bir olay olduğundan son yıllarda özellikle yazılım dünyasında waterfall proje yönetimi metodolojisi yerini Agile metodojiye bırakmıştır. Agile metodolojiye göre direkt son mükemmel ürünü oluşturmak değil işi görecek en basit ürünü oluşturmaya odaklanılmış bu sayede gelen tehditlere hızlı cevap verilebilmiştir. Satranç oyunu tam bir Agile metodoloji örneğidir. Ana amaç rakibin şahını mat etmek olsa da rakibin şahına ulaşana kadar rakibin risk oluşturan taşlarını almak önceliklidir. Oyun devam ederken rakipden gelen hamlelere karşı hamle oluşturmak da çevikliği getirmektedir.
Bu yazdıklarım benzerliklerin sadece bir kaçını oluşturmaktadır. Daha fazla uzatmamak için burada sonlandırıyorum.
Son olarak beni en çok etkileyen benzerlik ise piyon ve ekip de bulunan çalışmaya istekli junior arkadaşlar.
Satranç oyununun önemli oyuncularından biri de piyon. Piyon rakibin sahasına, size göre 8 sıraya ulaşırsa vezir dahil istediğiniz taşa dönüşebilir. Ekibinizde bulunan junior arkadaşlara bir de bu gözle bakın. Siz iyi yönetirseniz junior arkadaşlar tüm yeteneklere dönüşebilir.






Yorumlar